23 Temmuz 2017 Pazar

Yaşam

Her insan bu hayatı farklı yaşar kimileri amaçsızca hayat onu nereye götürürse yaşar kimileri çok plan yapar zengin olmak için yaşar kimileri sevgi için yaşar kimileri ise benim gibi yaşıyormuş gibi yapar.
 
     Aslında bazen o kadar çok düşüncelere dalıyorum ki insanlardan daha çok içimde ki benle konuşuyorum. Sanırım bende bu şekilde yaşıyorum aslına bakarsan böyle yaşamak iyi sakin oluyorsun çünkü insanlar senin için pek değerli değil mesela kimseye küsmüyor sun hem neden küseceksin ki sonuçta herkes zamanı gelince seni terk eder.

     İnsan bence hayatında yalnızca iki mevki için insan seçer arkadaş ve sevgili diğer tüm seçimler onun dışında gerçekleşir. Ben aşk ile ilgili konuları yazmam eğer yazarsam maskem düşer ve çıplak kalırım gibi hissederim her zaman sevdiğim insana bile belli etmek de zorluk çekerim diğer mevki olan arkadaşlık için ise düşüncelerim; Benim şanslı tarafım güler yüzlü olmam sebebiyle yüzlerce insanla arkadaş oldum şanssız tarafım hepsini yanından uzaklaştığım gibi terk ettim. Bence arkadaş edinmek kolay ama dost edinmek zordur. Bu yüzdendir ki sadece karşı karşıya gelince hatırladığım ama ismini bilmediğim sayısız arkadaşım var.

     Bazen kendini insanlardan soyutlaştıran sürekli çalışan veya bir dağda tek başına yaşayan insanlara hak veriyorum. Bu insanlar için mi ömrünü feda edicen ? Bu yüzden bence hayatın henüz başında bir amacınız olmalı ve ona uygun yaşamalısınız. Zengin olmak sevilen biri olmak gibi eğer zengin olmak istiyorsanız çok çal

Evlilik

     Evlilik zor iştir. Aslın da evlilik değilde sevgisizlik zor iştir bence hele birde sevmediğin biriyle bir ömür geçirmek zordur. Gerçi sevgi nedir ? deseler cevabını da bildiğim söylenemez ya ama olsun gine de bence sevgisizlik zordur.

     İnsan etrafında ki çiftleri görünce evlilikten soğuyor. Ne bir sevgi var ne bir saygı kadın hep baskı altında erkek ise hiç bir özel yaşantısı yok sürekli kadın tarafından yönetiliyor. Şöyle çevrenize bir bakın bir bekar bir evli birde çocuğu olan bir erkeği düşünün sizce hangisi daha mutlu ? tabii ki bekar olan peki neden insanlar evleniyor ? çünkü toplumsal bir baskı söz konusu bence sadece evlenmek gerek diye evlenmek kocaman bir aptallık.

     Hele bir de görücü usulü var tanışıyorsun ve evleniyorsun. Evde bir kadın var 1 önce tanıdın ve her gün yanına gidiyorsun babası var annesi var sürekli iç içesin belki de hiç birini sevmiyorsun ama cevabını soran bile yok zaman geçiyor sevmediğin sadece ismini bildiğin beraber yemek yediğin o kadından birde çocuğun oluyor.

     Zamanla çocuk büyüyor belli bir yaşa geliyorsun ve bir gün bir kadınla tanışıyorsun konuşuyorsun ve yüzüne gülüyor. Dünyan değişiyor ve sonra kendine şu soruyu soruyorsun. Acaba herkes benim gibi mal mı ? Sadece hayvani ihtiyaçlar  beslenme barınma gb. ihtiyaçlar için mi evlenir. Sonra acı gerçeği fark ediyorsun Dünya da sevgi var ve sonra bu yüzüne gülen kadınla samimiyetini artırıyorsun evde oturan sözde karından boşanıyorsun ve herkese göre sen suçlusun acaba sen mi suçlusun sana bu toplumsal baskıyı uygulayanlar mı suçlu ?
   
     Çok mutlusun ilk defa biri seni seviyor. Ama diğer tüm insanlara göre suçlusun o an kendi kendine şu soruyu soruyorsun. Mutsuz ama şerefli bir koca olmak mı ? mutlu seni seven bir kadınla yaşayıp çevren tarafından şerefsiz ilan edilmek mi ?

     Evet dostlar seçim sizin ama bence hiç böyle şeyleri seçmenize gerek yok en başta sevmediğiniz tanımadığınız biriyle evlenmez siniz olur biter. Sevgi şart mıdır ? bilmem lakin yaşam tarzınıza uygun düşüncelerini bildiğiniz bir insanla evlenmenizi tavsiye ederim. Aile yapınız ve onun aile yapısını karşılaştırınız derim direk damdan düşer gibi görücü usulü evliliklerin sonu ortada bir gün bir gazete de 3. sayfada cinnet geçiren koca ! diye bir haber görmek istemiyorsanız. Sizin gibi düşünen sizin gibi yaşayan sizin yüzünüze gülebilecek işte bu benim karım diyebileceğiniz biri ile evlenin derim.


 

13 Mayıs 2017 Cumartesi

Genel değerlendirme 1

        Ben ne zaman büyük adam olurum bilmiyorum. Ama nasıl olurum bunu az da olsa biliyorum ne zaman futbol ve iddia ile ilişkimi kesersem. Ne zaman bu bozulmuş siyasi yapıları takmaz ve görmezden gelirsem işte o zaman biraz da olsa ilerlerim diye düşünüyorum.

        Futbol insana hiç bir şey katmaz. Üstüne zamanınızı paranızı ve motivasyonunuzu alır. Futbol ve benzeri sporların son yıllarda bu kadar çok izlenmesi bence birazda statükosunu korumaya meraklı kurumların bizleri zorlaması üzerinedir. İnsanlar o kadar çok futbol konuşuyor ki kimse ülke gündemini takip etmiyor. Bence bir ülkede spor ne kadar çok izleniyorsa o ülke o kadar geri kalır. Bence spor toplumları tahmin edildiğince ileri götürmez, zaman içinde daha da geri götürür.

         Sizce ülkemizde ortalama bir insan kaç spor müsabakası izliyor ? kaç defa sanatsal bir faaliyete katılıyor ? kaç defa bir tartışma programını izliyor ? Bunların bu derece izlenmesinin ise temel nedeni bozulmuş siyasi yapılardır. Bence dünya yeni bir düzene gidiyor. Tüm devletler yıkılması gerekiyor  ve şehir devletleri gibi yeni bir yapılanma şart !

         Aşırıya varan bir futbol takımı taraftarlığının partizanlıktan farkı yoktur. Kendi takımına sonsuz saygı rakiplere sonsuz hakaret ile yola çıkan insanların toplum için ne kadar zararlı olduğunu zamanla anlayacağız. Mesela en basit yolla aynı düşünmediğimiz insanlara karşı olan öfkemizi sistemli olarak geliştirmeyi öğreniyoruz futbol taraftarlığı sayesinde ....

        Çevrenizde ki insanlar yeteneklerine göre mi hayatta bir yere geliyor yoksa siyasi görüşleri bunları etkiliyor mu ? Eğer siyasi görüşleri etkiliyorsa, yani partizan tavırlı insanlar dar görüşlü , bilgisiz olmasına rağmen bir yere geliyorsa, bu o sistemin ne kadar arızalı olduğunu ortaya koymaz mı? Ülkemiz de insanlar suç işlediğinde bile cezasını çekerken hangi görüşte olduğu ne kadar kazandığı dikkate alınıyorsa bu mevcut sistemin çökmesine kesin gözüyle bakılamaz mı ?

        Ve dostlar bir şeyin farkına varmalıyız. İnsan bu hayatta sadece 1 kişiyi seçer ve onu seçme hakkını kimseye vermeyin . İnsan ne Ailesini ne de çocuğunu seçemez sadece eşini seçer. Bu yüzden zamanı gelinceye kadar bekleyin bu söylediklerimden asla berduşluk ve benzeri şeyler sezmeyin.


31 Mart 2017 Cuma

İnsan ve insanlar hakkında

          İnsan düşünen, Sosyal bir hayvandır. Bu yüzden en nefret ettiğim insan tipi düşünemeyen ve sosyalleşemeyen. Düşünmemeden kastettiğim hiç bir fikri olmayan asla iki adım ötesini planlamayan hiç bir şey üretmeyen sürekli sağa sola laf atan insan tipi maalesef ki ülkemizde pek azımsanmayacak kadar  bu insanlardan vardır.Sosyalleşmekten kast ettiğim ise insanın gidip sinema izlemesi kafede arkadaşlarıyla takılması değil, kastettiğim yeni insanları tanıma çabası Dünyayı tanıma çabası

            Her insanın bence bir hayali olmalı bir işle iştigal olmalı. çünkü insan boş gezenin boş kalfası olamaz. Ne diyor hayatının bir saatini bile boşa harcamaya cüret edebilen kimse hayatının değerini anlamamıştır. Çevremize bakıyoruz değil bir saati bir ömrü boşa geçiren insanlar var. İnanmadığı halde bir ideolojiyi savunan iş adamları , yazarlar  ben bunlara kısaca her devrin şakşakçısı diyorum. Bir gün o parti bir gün bu parti. Bir insan hayattan ne isteyebilir ki ? Mutlu bir aile iyi bir iş para fln ister ama bu şakşakçılar yolun başında iyi bir araba , ev için susarlar bakarsın sonra ev araba iş .... her şeye sahip olur ama duramaz çünkü bilir ki durursa işi biter. Bu adamlar ölünce bile arkalarından hoş sözle anılmazlar. Hiç Sabahattin Ali ile Necip Fazıl bir tutulur mu ?  Sağdan soldan para toplayıp onların tetikçiliğini üstlenen insanlarla ceza evlerinde bile düşüncelerinden vazgeçmeyen insanlar bir tutulamazlar.

           İşte bu yüzden dostlar unutmamız gereken ilk şey insanlar eserleri ile değil karakterleri ile anılırlar. Evlatlarınıza iyi örnek olun. İş hayatınızda bir kaç yüz lira için fırıldak gibi dönmeyin bizden önceki kuşak bize örnek olamadı ve ülke bu halde biz daha erdemli daha kişilikli durmalıyız. Gelecek de gençlere iyi örnek olun bugün karşılaştığınız her şeyi zihninizin derinliklerine not edin! edin ki ileride aynı hataları yapmayın.

           Çocuklarımıza büyünce ne olacaksın ? sorusu yerine nasıl daha iyi bir insan olur onu öğretmeliyiz. Kitap okumayan sağda solda kötü alışkanlıklara sahip olan bir nesil yalnız kendini yakmaz bizi de yakar. Ülkemizde gerçekten çağdaş demokratik insan sayısı çok az biz çok iyi örnek olmalıyız. her yerde demokrasinin çağdaşlığın gerekliliğini ortaya koymalıyız.

           Örnek vermek gerekirse ileride bir kurumda müdür olursanız tüm altınızda çalışan insanlarla ayrı ayrı samimiyet kurun , Güvenlik , Hademe vb. kişilerle ne kadar samimi olursanız o kadar iyi bazı şeyler en alttan gelmez en üstten gelir. Önce en üstteki harekete geçmeli. Bugün stajyer olarak gördüğünüz saygısızlıkları kafanıza kaydedin ileride sizin yanınızda böyle olaylara izin vermeyin en basit olarak bu bile bir şeyleri değiştirmektir.

           Bir şeylerden sürekli şikayet etmek bizleri ileri götürmez biz o yanlışları görüp düzeltmeliyiz. Anca dünya o zaman yaşanacak bir yer haline gelir bugün birini kendi partililerine kıyak geçiyor diye yarın bizimde kendi arkadaşlarımıza kıyak geçeceğimiz anlamına gelmez unutmayın kötüler iyilerden güçlü oldukları için kazanmaz. İyiler pes ettiği için kazanır. Biz her zaman bir şeyleri değiştirebileceğimize inanmalıyız.

16 Mart 2017 Perşembe

bir millet nasıl kalkınır

Bana göre bir milletin kalkınması için öncelikle okuması gerekir. Çünkü en değerli şey bilmektir. Bilmeden hiç bir şey başaramazsınız. Daha sonra milleti sanat ile eğitmek bilim ile yol göstermek gelir. Ülkemiz de en önemli eksiklerden biri de sanattır. En son ne zaman büyük bir sanatçıya hayranlık beslediğiniz ? acaba veya ülkemiz de gerçek sanatçıların ismi biliniyor mu ? kaç çocuk bilim adamı veya çello çalmayı hayal ediyor ? Bizim gibi ülkeler de her çocuk getirisi millet için düşük olan futbol vb. spor dallarıyla uğraşıyor. Şahsi fikrim son yıllar da sanat giderek değer kaybediyor. Önceleri sanatın bir ağırlığı vardı toplum o eseri görünce gelişirdi. Günümüz de ise sinemaya giden veya evde bir film izleyen tiyatro da tiyatro izleyen bir genç acaba tüm bunlarla uğraşmayan birinden daha mı eğitimli oluyor daha mı çok kültürlü oluyor? bence tam tersi Recep İvedik bir insana ne katabilir ki ? veya bir serdar ortaç şarkısın da ne sanat eseri olabilir ? her yıl otomatik olarak kitap yazan bir yazar veya her gün zorunluluktan köşesin de yazı yazan bir gazeteci bize ne katabilir ? şunu asla unutmamalıyız ki bir kişi kendini geliştirmek istiyorsa film izleyerek , roman okuyarak , şarkı dinleyerek geliştiremez günümüzde bu eserlerin kalitesi inanılmaz derecede düşüktür. Bugün hala en çok satan kitap Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayınladığı Kürk Mantolu Madonna ise sorarım size bunca yıl niye böyle bir yazar çıkaramadık ? insanlar fabrikalarda seri üretime geçince sanatçıların da seri üretime geçmesinin nedeni var mıdır? bugün okullarda aldığınız sanat derslerini hatırlayınız sizlere ne kattı ? hiç bir şey bugün bir Lisans mezunu insanla hayatı boyunca okula gitmemiş kişi bir ressamın eserine bakınca ikisi de bir şey anlamıyor sa bunda birazda eğitim sisteminin kalitesizliği vardır. Bugün Liseden mezun olan bir gencin hayatı boyunca bir sanat eseri görmemesi 1 kitap okumaması sizce de komik değil mi? Şahsi fikrim bu millete kasıtlı olarak sanat öğretilmiyor. Ya bilim ? bugün bir liseye gitseniz ileri de ne olmak istiyorsun diye sorsanız gençlerden kaç tanesi bilim insanı olmayı istiyorum der acaba ? yanisi dostlar ülkemizin Polat Alemdar' lara ihtiyacı yok ülkemizin Aziz Sancar' lara ihtiyacı var. Yani bence sanat ve bilime vurulan her darbe ülkenin yarınlarına vurulur.

15 Mart 2017 Çarşamba

Geleceğe

Yıl : 2017 Ay: Şubat


- Türkiye hala araba üretemedi.
- hala kayda değer bir teknolojik ürünümüz yok.
- Dünya çapında markalarımız yok denecek kadar az.
- Kaos her geçen gün tırmanıyor.



 Gelişmiş ülkeler yapay zekalı robotlar üretiyor bizler ise hala nasıl terör biter onu tartışıyoruz. Ve bi yandan da bol keseden atıyoruz 6 yıl sonra dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olacağız. Peki nasıl ? kimse bilmiyor eğitim sistemi ilk 30 a giremiyor. refah seviyesi ilk 10 da değil kişi başına gelir yeterli değil. Nasıl ilk 10 ' a gireceğiz derseniz. Onuda cevaplıyor Zerdüştler

Bor çıkaracağız.
Lozan 2023 de bitiyor.

Lozan'ın 2023' de bittiğini sadece bunlar biliyor öyle gizli antlaşma düşün hiç kimse bilmiyor sadece bunlar biliyor. Tam komünist devlet gibiyiz haa yap propagandayı tutarsa tutar tutmazsa bida yap illa tutacak hem tutmazsa ne olacak ver parayı geç karşıya rezillikleri izle. Japonya'da iktidar olamayacak olan komünist partinin gazetesi bizde ki tüm gazetelerden fazla satıyor sa sanırım bi düşünmek lazım.

Okumadan , Üretmeden , Çalışmadan hiç bir şey olmaz arkadaş kısacası bu ne büyürsün ne adam olursun

Giderek Dünya'nın kararması

Dünya her geçen gün yaşanmaz bir hal alıyor. Her yerde ırkçılık ve din bazlı bloklaşmalar gittikçe artıyor. En basitinden Avrupa'da bir bir iktidara aşırı sağ partileri geliyor. halbuki bizim gibi gelicek kaygısı olan insanların umudu Avrupa demokrasisi bizim coğrafyamıza gelmesi iken resmen bizim ve Orta Doğu' nun siyasi anlayışı Avrupa ya egemen oluyor. Acaba dünya daha çok duvarın örüldüğü daha çok blokların olduğu bir yer mi oluyor? Kime sorarsan sor suç bizim değil diyor ama bence tüm ülkeler suçlu mesela Türkiye'de Suriyeli olmak nasıl bir şey hiç düşündün mü? Bombalar patlıyor anan baban ölmüş cepte 3 kuruş para yok ülkenden kaçmışsın adamlar sana nasıl muamele yapıyor. yani demokrasi ve özgürlükler yerine düşmanlık tohumları ekiliyor. bu tohumlar günün birinde filizlenecek bugün Hollanda'da Polis yerdeki vatandaşa köpek ile saldırıyor. Türkiye'de birine Ermeni demek adam öldürmek için haklı sebep ...

Dünyada çok fazla siyah ve beyaz olmaya başladı...
Fidel ölüyor Küba yas halinde , ama Amerika'daki Kübalılar kutlama yapıyor.
Bir anlayış vardır ya başarırsan kahraman başaramazsan hain olursun. Günümüzde başarsan bile bir blok seni hain ilan ediyor bugün Türkiye'de yaşayanların ortak bir paydası var mı ? hayır bir devlet düşünün her şeyi tartışılıyor her yerinden çekiliyor herkes bir tarafına saldırıyor ama sorsan vatan aşkından yapıyorlar. Nasıl diyordu Nazım Hikmet Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurt seversiniz ben yurt hainiyim nede olsa vatanı sevmek önce devletin malı deniz yemeyen keriz. Mantığıyla başlar.

Ülkemiz dünya çapında geri kalmış bir ülke imajı çiziyor. Hangi alana bakarsanız bakın illa bir geri kalmışlık görüyoruz sanırım bunun nedeni bir önceki asrın kafa yapısıyla ortalıkta dolanan tipleri lider yapmamız hatta bazılarını bıraksan kımız içip Çin seddine saldıracak !

Kısacası bence Türkiye ileriye gitmek istiyorsa önce bu geri kafalı zihniyetlerden kurtulmalı nasıl olur bilemem ama bu zihniyetler sadece kendilerini değil aynı zaman da ülkemizi de yakıyorlar.


bireylerin geliecek planlaması

-hep düşünürüm gelecek neden bu kadar önemli ?
gelecek de ne olmalıyım ?
veya bir iş planlaması yaparken hangi işi seçmeliyim ?
aslında bu soruları soran insan ileri ki yaşantısında ki yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan insandır.
Sıkıntı ise yaşam kalitesi acaba yaptığınız işle ne kadar orantılı artar. Mesela sadece maaşı yüksek diye sevmediğiniz bir işi yapmak ne kadar mantıklı ?
ya da sabah 6.45 de kalkıp akşam 5.30 da işten çıkıp eve gelesi yemek yemeyle beraber saat 7 oldu geriye ne kaldı yaşam kalitesini arttırmak demek işe kaliteli bir elbise ile gitmek midir?

Bence yaşam kalitesini arttırmak bireyin kendine ayırdığı zamanla alakalıdır. Bu yüzdendir ki herkes emekli olmayı hayal eder. Tüm gün yüzünü görmediğiniz ama size çok para veren bir baba size ne kadar yardımcı olabilir ki veya bir kocanız var yada karınız sadece günde 1 saat baş başa kalıyorsunuz. İnsanlar neden çok fazla kazanıp çok fazla harcamayı düşünüyor belki de daha az çalışıp daha az kazanıp yaşantımıza daha güzel devam edebiliriz. örneğin kaliteli bir diplomanız var günde 4-5 saat çalışarak ayda 1.500 tl kazanarak yaşamak mı ? Yoksa günde 9-10 saat çalışarak sürekli stres altında vücudunuzu ve en önemlisi beyninizi yıpratarak hayattan hiç bir zevk almadan 30 yıl ağır bir tempoda çalıştıktan sonra size geriye ne kalıyor ki ? hayatınızın en güzel yıllarınızı iş yerinde saçma sapan işlerle uğraşarak geçirmek size ne katabilir ? Günümüz teknolojisinde milleti günde 9-10 saat çalıştırmak bence tek düşünce milleti yor fazla düşünmesin yor fazla zorlamasın birde morfin olarak futbol gb. aptalca uğraşları yükle tamam beyin günlük kapesitesini doldurdu.
Adına modern çağ denilen insanların yaşantısını izleyin birde köylerdeki yaşantıyı izleyin bir köylü yılda kaç saat çalışıyor ? bir şehirli yılda kaç saat çalışıyor sizce ...

yani benim bu yazımda anlatmak istediğim bir evden beklentilerimiz bellidir. sadece daha iyi bir evde oturmak için günde 3-4 saat fazla çalışmaya değer mi ? İnsanlar sürekli para arzuluyor. para kazanmak için verdiği uğraş ve kazandıktan sonra harcadığı şeyleri kıyaslayın biraz bence günümüzde insanlar çok israf ediyor. Bunun neticesinde fazla çalışıyor. Onca robot geliştiriliyor ama hala insanlar fabrikada veya başka yerlerde çalışıyor bir asgeri ücretli işçi karı koca köyden şehre geliyor tüm ömrü boyunca çalışıyor ve yolun sonunda sadece 1 ev ve 1 araba !!! oda şanslıysa tutumlu sa insanlar boş yere hedef büyütüyor bu hayatta kural basit bence ne kadar az çalışıyorsan o kadar iyi bir insan günde 10 saat boyunca değil 24 saat de montaj da çalışsa kişisel bir yetenek geliştirmez yetenek kısıtlı bilgi kısıtlı işin seni hiç geliştirmiyor sadece bant yapıştır. emin olun ki kimse bantı iyi yapıştırdın diye kimseye fazla para vermez veya 20 yılda çalışsa pek fazla maaşı da rütbesi de artmaz. ama o kişi köyünde kalsa her türlü daha fazla bilgi birikimi olur bir montaj işçisi ile bir köylü kıyaslanamaz. Köylü her şeyinin planlamasını yapar. Peki insanlar neden köyden şehre geliyor ? para , refah seviyesini arttırmak , evlatlarını iyi okutmak diyorlar
ben bir köylünün asgeri ücret kazandığını görmedim
bir çok köyde okuyan arkadaşım öğretmen doktor olurken şehirde okumayan arkadaşlarım oldu
refah seviyesine gelirsek eşinizle beraber çalışsanız bile emin olun hiç bir zaman hayal ettiğiniz refah seviyesine ulaşamazsınız.

İşte bu yüzden benim iki önerim var ya beklentileri düşürün örneğin bir eviniz var 200.000 tl satıp faize yatır yılda 20.000 TL eder. bir sahil kasabasında rahat yaşarsınız. ikinci önerim ise eğer şehirde kalıp savaşacaksanız çok sağlam planlar kurun yalnız 1 ev 1 araba için bu şehir yaşantısı çekilmez yolun sonun da o kadar çok kazananın ki değdi ulan be demelisiniz. Evlatlarınızı öyle okutun ki meslek önemli değil genel kültür seviyesi yüksek olsun bu hayatta beyin her zaman paradan önemlidir. En önemli yatırım beyne yapılandır.





                                                                                                                     





Bizimle iletişime geçin

Ad

E-posta *

Mesaj *

Katkıda bulunanlar